Yazılı Iletisimin Islevleri
Bir dilsel iletişimin gerçekleşmesi için altı temel öge vardır. İletinin bu ögelerden birine ait olması iletişimin altı işlevinin ortaya çıkmasına neden olur.
Gönderge - gönderge işlevi
Konuşucu - anlatım işlevi
Kanal - ilişki işlevi
Kod - üst dil işlevi
İleti - sanat işlevi
Alıcı - çağrı işlevi
Bir sözce ya da ileti mutlaka tek bir işlev içermek zorunda değildir. Genellikle birden çok işlev bir sözcede bir iletide kesişebilir.
''Okur Kaybolmakta Olan Bir Tür Mü?'' gazete başlığında üç işlev iç içedir.
1- Gönderge İşlevi: Bir okur var, okuma sorunu var.
2 - Çağrı İşlevi: Bir alıcıya soru yöneltilmiş.
3 - Sanat İşlevi Tür kelimesi ile ileti sanatsal bir hal almıştır.
Gönderge İşlevi
Doğal dilin kullanıldığı iletişim biçiminde -çoğu özel durumlar dışında- her zaman dil dışı gerçekliğe gönderme yapılır. Bu dil dışı gerçekliklere gönderge adı verilir. Dilsel iletişimde gönderge, üzerinde konuşulan konu anlamına gelir.
Gönderge işlevinin amacı, alıcıya dünyanın durumu ile ilgili yansız bir bilgi vermektir. Zaten gündelik dilde bu işlevin adı dilin bilgi verme işlevidir. Örneğin, yağmur yağıyor, gelecek hafta tatile çıkıyorum. Bu işlev aslında her türlü iletişimin temelidir. İleti ile iletiye konu olan nesne yani gönderge arasındaki ilişkileri belirler.
Anlatım ya da Duygu İşlevi
Bu işlev, ileti ile konuşucu arasındaki ilişkileri ve konuşucunun kendi iletisine karşı davranışını, tutumunu belirler. İlke olarak bir konuşucu tarafından üretilen her ileti onun damgasını taşır. Bize, onun izini hissettirir. Duygusal ya da heyecana bağlı durumlar gibi.
Ben - biz kişi adılları yanında anlatımsallık değeri olan sıfatlar, belirteçler, ünlem, söz dizimi ve sözcüklerin düzenlenişi, vurgu, seçilen sözcükler, noktalama işaretleri, mimik ve jestlerle ifade edilen bu işlev gönderge işlevinin nesnel olmasına karşın duygusal ve özneldir.
Anlatımsal metinlerde yazar duygu ve düşüncelerini vermek ister. Onun için mektuplar, betimlemeler ve anlatılar lirik şiir, eleştiri denemeleri hep anlatım işlevi görür.
Çağrı İşlevi
İleti ile alıcı arasındaki ilişkileri tanımlar. Çünkü ilke olarak bu iletişimin amacı alıcıda bir tepki ve davranışlarında bir değişiklik yaratmaktır. Bir alıcıya seslenirken örtülü ya da belirtik olarak amaç hep ondan bir şey istemektir. Verilen bir emir alıcının ya aklına ya da duygusuna seslenebilir. Bu düzeyde karşımıza nesnel - öznel, bilişsel - duygusal gibi gönderge ve anlatım işlevlerini karşılaştıran bir ayrım çıkar.
Bu işlev reklamcılıkla birlikte çok büyük bir önem kazanmıştır. Çünkü reklamlarda iletinin göndergesel içeriği alıcının güdülenmesine yöneltilen göstergeler yanında silinip gider. Bu da yinelemeler yoluyla alıcıyı koşullandırmak ya da bilinç altındaki duygusal tepkileri uyandırmakla sağlanır.
Çağrı işlevi emir ikinci kişi adılları sen ve siz, soru sorma, sorgulama gibi ögelerin ve kimi noktalama işaretlerini içerir. Yemek tarifleri, el ilanları, reklam metinleri, genelgeler, aşk söylemleri, siyasal söylemler bu işlevle oluşturulur.
İlişki İşlevi
Kanala yönelik bu işlev, konuşucu ile alıcı arasındaki iletişimin kurulmasını ve sürdürülmesini amaçlar. Jacobson, bu ad altında iletişimin kurulmasına, sürdürülmesine ya da kesilmesine çevrenin sürüp sürmediğini denetlemeye yarayan göstergeleri ayırır. Telefondaki ''Alo, beni duyuyor musunuz?'' buna bir örnek olarak gösterilebilir. Amaç, önce olası alıcının dikkatini çekmek sonra da ilişkiyi sürdürmeyi denemektir.
İlişki işlevi bütün iletişim biçimlerinde çok önemli bir yer tutar. Ayinler, biçimsel kurallar, törenler, uzun nutuklar, aşıklar arasındaki konuşmalar vs.
Üst Dil İşlevi
Konuşucunun kullandığı dil üstüne bilgi vermeyi onun bir ögesini açıkladığı durumlarda gerçekleşen bir işlevdir. Örneğin ''anlam birim en küçük anlamlı birimlere verilen addır.'' tümcesinde üst dil işlevi egemendir. Bu işlev ayrıca alıcının anlayamayacağı düşünülen göstergelerin anlamını belirlemeye yöneliktir. Kısacası dilin dil ile açıklanmasıdır.
Dilin Sanat İşlevi
İletinin, kendine dönük olması, iletinin ileti olarak odaklanması dilin sanatsal ya da estetik işlevidir. Başka bir deyişle sanat işlevinin egemen olduğu bir iletide amaç iletinin kendisidir.
Dilin Oyun İşlevi
Oyun işlevinde iki tür özellik göze çarpar. Biçime ilişkin, anlama ilişkin oyun.
Biçime yani sese ilişkin oyun, uyak, tekrar, ses yinelemesi, yarım uyak gibi ses açısından çok yakın sözcüklerle ses değişmeleri üzerinedir.
Anlama ilişkin oyun ise birbirine yabancı sözcükler arasında beklenmedik yaklaşımlar kurmak, eş anlamlılıktan, çok anlamlılıktan anlam bulanıklığından, anlam bozukluklarından yararlanmaktır. Anlam bulanıklığına bir örnek olarak ''çocuk bekliyor'' sözcesini verebiliriz. Bu sözce üç biçimde anlaşılabilir:
1. Çocuk birisini, bir şeyi bekliyor.
2. Birisi / bir şey herhangi bir çocuğu bekliyor.
3. Anne adayı çocuk bekliyor.
*Yazmış olduğum yazı tarafıma aittir. İzinsiz kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder