Dil Göstergesinin Özellikleri
1. Göstergenin Nedensizliği İlkesi
Gösterilenin gösterene bağlayan hiçbir ilişkiye dayanmaz. Başka bir deyişle dil göstergesinin gerçeklik kazandığı ses dizisiyle ilettiği anlam arasında hiçbir nedenlilik ilişkisi yoktur. Yani B.A.L.I.K kelimesiyle yüzgeçleri olan ve sadece suda yaşayan canlı arasında hiçbir ilişki yoktur.
Dilsel ya da dil dışı her gösterge bir uzlaşma ürünüdür.
Gösterge bir dilsel topluluğun üyeleri arasında genellikle örtük bir biçimde var olan anlaşmaya varmışlardır. Örtük bir uzlaşmadır.
Gösteren ile gönderge arasında benzerlik ilişkisi kimi zaman rastlantısaldır. Kimi zaman da konuşan özne tarafından isteyerek yaratılır.
Gerçek seslere öykünerek yaratılmış olan yansıma sözcükler göndergeyi yani nesneyi gösterene yaklaştırabilir. Karga Fransızcada kroa, bizde gaktır. Karganın çıkardığı ses yansımadır.
2. Göstergelerin Çizgisellik İlkesi
İnsan dilinin gösteren düzlemindeki çizgisellik özelliği ses olarak gerçekleşmesinden ileri gelir. Herhangi bir göstergeyi oluşturan sesler zorunlu olarak birbiri ardında algılanmakta dolayısıyla zaman içinde gerçekleşmektedir. Görsel bir iletişim olduğunda durum değişir. Her ne kadar ressamda tablosunun unsurların birbiri ardına yani zaman içinde çizerse de izleyicisi ressamın iletisini bir bütün olarak bir anda algılar. Böyle bir iletişim dizgesi çizgisel değil, çok boyutludur. Dil göstergeleri ise birbirlerini izleyerek bir zincir oluştururlar.
3. Dil Göstergesinin Değişmezliği
Dil göstergesi hem değişir hem değişmez. Bu çelişkinin bir mantığı vardır: Bir dilin değişebileceğini ile getirir.
Değişim bunu gerektirirse bir gösterilen yeni bir gösterene bağlanabilir ya da tümüyle yeni bir dil göstergesi uydurulabilir. Ancak bu değişim benimsettiği kuralın son derece geçerli olması gerekir. Yoksa nedensiz bir göstergeyi başka bir nedensiz gösterge ile bırakmak doğru olmaz. Örneğin d.e.f.t.e.r kavramıyla d.e.f.t.e.r ses dizesi arasındaki bağ nedensizdir. Kimsenin kasıtlı olarak bu bileşenlerden birini ya da ötekini ya da ikisi arasındaki birleşimi değiştirmeye gücü yetmez. Yani d.e.f.t.e.r gösterimi yerine r.e.f.t.e.d kullanmını kullanmak ya da değiştirmek mümkün değildir.
4. Dil Göstergesinin Değişebilirliği
Dil içinde sistem bellidir. Saussure dil değişmez ve değişir derken dil değişir ama bireyler onu değiştiremez demiştir. Bunu ise şöyle dile getirir; '' gösterge değişme eğilimindedir çünkü kuşaktan kuşağa aktarılır.'' Örneğin yavuz sözcüğü bir zamanlar y.a.v.u.z hırsız ev sahibini bastırır örneğinde olduğu gibi edepsiz, kötü gibi anlamlarında kullanılmıştır. Ancak sonradan anlam iyileştirmesi sonucunda gösterilen düzlemde değişime uğrayan Sultan Selim için bir son olmuş ve sonrasında da Alman hükümetinden alınan Goben zırhlısına Yavuz adı verilmiştir.
5. Dilin Ayırıcı Özelliği
Saussure'e göre ''dilde sadece ayrılıklar vardır''. Birimin özellikleri birimin kendisiyle kaynaşır. Her gösterge dizgesinde olduğu gibi dilde de göstergeyi gösterge yapan onu benzerlerinden ayırt eden ''nitelik''ten başkası değildir.
Bu özellik dil göstergesinin gösteren ve gösterilen düzleminde başka göstergelerle kurduğu karşılıklı ilişkilerde belirlendiği anlamına gelir. Bir kelime aynı dil dizgesine ait birbirinden farklı göstergelerden oluştuğu için ayrıktır.
Ayrılık insan dilinin en temel özelliklerinden biridir. Olumlu olumsuz karşıtlığı gibi dilde ince kalın, düz yuvarlak ünlüler vardır. Aksi halde ayrılma olmazdı.
Buz ile tuz arasındaki karşıtlık ''b'' ile ''t'' arasındadır.
6. Gösteren, Gösterilen ve Gönderge Arasındaki Benzerlikler
Gösteren, gösterilen ve gönderge üçlüsü birbirini etkiler. Yeni bir göndergenin yaratılması yeni bir göstergenin ortaya çıkmasına neden olur. Fransızcada balayev çöpçü süpürücüsü anlamına gelir. Gösterenin technicien sur-race (yüzey teknisyeni) olmuştur. Çünkü yeni sözcüğün değer arttırıcı bir özelliği vardır. Aynı zamanda süpürge yerine teknik araç kullanımına gönderme vardır. Bunun yanında dolaysız biçimde söylenmesi uygun olmayan bir olguyu örterek hafifleterek dolaylı yoldan anlatan yeni göndergeler üretir. Kör yerine görme engelli denilmesi gibi...
*Yazmış olduğum yazı tarafıma aittir. İzinsiz kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
Gösterilenin gösterene bağlayan hiçbir ilişkiye dayanmaz. Başka bir deyişle dil göstergesinin gerçeklik kazandığı ses dizisiyle ilettiği anlam arasında hiçbir nedenlilik ilişkisi yoktur. Yani B.A.L.I.K kelimesiyle yüzgeçleri olan ve sadece suda yaşayan canlı arasında hiçbir ilişki yoktur.
Dilsel ya da dil dışı her gösterge bir uzlaşma ürünüdür.
Gösterge bir dilsel topluluğun üyeleri arasında genellikle örtük bir biçimde var olan anlaşmaya varmışlardır. Örtük bir uzlaşmadır.
Gösteren ile gönderge arasında benzerlik ilişkisi kimi zaman rastlantısaldır. Kimi zaman da konuşan özne tarafından isteyerek yaratılır.
Gerçek seslere öykünerek yaratılmış olan yansıma sözcükler göndergeyi yani nesneyi gösterene yaklaştırabilir. Karga Fransızcada kroa, bizde gaktır. Karganın çıkardığı ses yansımadır.
2. Göstergelerin Çizgisellik İlkesi
İnsan dilinin gösteren düzlemindeki çizgisellik özelliği ses olarak gerçekleşmesinden ileri gelir. Herhangi bir göstergeyi oluşturan sesler zorunlu olarak birbiri ardında algılanmakta dolayısıyla zaman içinde gerçekleşmektedir. Görsel bir iletişim olduğunda durum değişir. Her ne kadar ressamda tablosunun unsurların birbiri ardına yani zaman içinde çizerse de izleyicisi ressamın iletisini bir bütün olarak bir anda algılar. Böyle bir iletişim dizgesi çizgisel değil, çok boyutludur. Dil göstergeleri ise birbirlerini izleyerek bir zincir oluştururlar.
3. Dil Göstergesinin Değişmezliği
Dil göstergesi hem değişir hem değişmez. Bu çelişkinin bir mantığı vardır: Bir dilin değişebileceğini ile getirir.
Değişim bunu gerektirirse bir gösterilen yeni bir gösterene bağlanabilir ya da tümüyle yeni bir dil göstergesi uydurulabilir. Ancak bu değişim benimsettiği kuralın son derece geçerli olması gerekir. Yoksa nedensiz bir göstergeyi başka bir nedensiz gösterge ile bırakmak doğru olmaz. Örneğin d.e.f.t.e.r kavramıyla d.e.f.t.e.r ses dizesi arasındaki bağ nedensizdir. Kimsenin kasıtlı olarak bu bileşenlerden birini ya da ötekini ya da ikisi arasındaki birleşimi değiştirmeye gücü yetmez. Yani d.e.f.t.e.r gösterimi yerine r.e.f.t.e.d kullanmını kullanmak ya da değiştirmek mümkün değildir.
4. Dil Göstergesinin Değişebilirliği
Dil içinde sistem bellidir. Saussure dil değişmez ve değişir derken dil değişir ama bireyler onu değiştiremez demiştir. Bunu ise şöyle dile getirir; '' gösterge değişme eğilimindedir çünkü kuşaktan kuşağa aktarılır.'' Örneğin yavuz sözcüğü bir zamanlar y.a.v.u.z hırsız ev sahibini bastırır örneğinde olduğu gibi edepsiz, kötü gibi anlamlarında kullanılmıştır. Ancak sonradan anlam iyileştirmesi sonucunda gösterilen düzlemde değişime uğrayan Sultan Selim için bir son olmuş ve sonrasında da Alman hükümetinden alınan Goben zırhlısına Yavuz adı verilmiştir.
5. Dilin Ayırıcı Özelliği
Saussure'e göre ''dilde sadece ayrılıklar vardır''. Birimin özellikleri birimin kendisiyle kaynaşır. Her gösterge dizgesinde olduğu gibi dilde de göstergeyi gösterge yapan onu benzerlerinden ayırt eden ''nitelik''ten başkası değildir.
Bu özellik dil göstergesinin gösteren ve gösterilen düzleminde başka göstergelerle kurduğu karşılıklı ilişkilerde belirlendiği anlamına gelir. Bir kelime aynı dil dizgesine ait birbirinden farklı göstergelerden oluştuğu için ayrıktır.
Ayrılık insan dilinin en temel özelliklerinden biridir. Olumlu olumsuz karşıtlığı gibi dilde ince kalın, düz yuvarlak ünlüler vardır. Aksi halde ayrılma olmazdı.
Buz ile tuz arasındaki karşıtlık ''b'' ile ''t'' arasındadır.
6. Gösteren, Gösterilen ve Gönderge Arasındaki Benzerlikler
Gösteren, gösterilen ve gönderge üçlüsü birbirini etkiler. Yeni bir göndergenin yaratılması yeni bir göstergenin ortaya çıkmasına neden olur. Fransızcada balayev çöpçü süpürücüsü anlamına gelir. Gösterenin technicien sur-race (yüzey teknisyeni) olmuştur. Çünkü yeni sözcüğün değer arttırıcı bir özelliği vardır. Aynı zamanda süpürge yerine teknik araç kullanımına gönderme vardır. Bunun yanında dolaysız biçimde söylenmesi uygun olmayan bir olguyu örterek hafifleterek dolaylı yoldan anlatan yeni göndergeler üretir. Kör yerine görme engelli denilmesi gibi...
*Yazmış olduğum yazı tarafıma aittir. İzinsiz kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder