Siir: '' Yalnızlık ''
Yine bir eylül akşamı
Güneş ışıklarını çekerken yavaş yavaş
Ilık bir esintiyle birlikte
Karanlık hüküm sürmeye başladığında
Evimin balkonunda yine yapayalnız otururken,
Yalnızlığımı unutup, etrafı seyrediyorum.
Caddeden bir aşağı bir yukarı,
Aralıksız geçip giden arabaların sesleri
Parktaki suyun şırıltısı
Cırcır böceğinin bitmez tükenmez tiz sesi
Çok uzaktan gelen köpeklerin uluma sesleriyle birlikte
Yalnızlığımı unutup, etrafı seyrediyorum.
Ortalığı gürültüye boğan müziğin sesi
İçimi de hüzne boğuyor
Ne melet şey şu yalnızlık
Müziğin ritmine kapılırken beynimdeki düşünceler
İçimdeki sessizliğin ahengine eşlik ediyorken ben
Yalnızlığımı unutup, etrafı seyrediyorum.
Daha sonra kadın kocasına bağırıyor
Ardından avaz avaz bağırıyor çocuk
Sesi neredeyse kulaklarımı patlatacak
Yoldan grup halinde geçen delikanlılar
Bağıra bağıra şarkı söylerlerken
Yalnızlığımı unutup, etrafı seyrediyorum.
Hızla gelen arabanın fren sesleri
Her yanı gürültüye boğuyor
Ve ardından adamın biri küfrediyor
Genç kızla genç oğlan sarmaş dolaş yürüyorlar
Onların mutluluğunu izlerken
Yalnızlığımı unutup, etrafı seyrediyorum.
Yaşlı adam, karısının elinden tutmuş
Onu adeta sürüklüyor
Etrafta öyle çok insan, öyle çok ses var ki
Kulaklarımı tıkıyorum sonra
Çok, çok uzaklara dalıyorum
Yalnızlığı unutup, etrafı seyrediyorum.
Bir ışık yakalıyorum orada
Tam ona anlatacakken yalnızlığımı
Kaybolup gidiyor ışık
Ve ben;
Yine evimin balkonunda
Yapayalnız, etrafı seyrediyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder